ANNA
Biz her şeye, esirgeyen ve bağışlayan, çokça
esirgeyen ve çokça bağışlayan, hep esirgeyen ve hep bağışlayan rabbin
adıylabaşlayan adamlarız anna.
büyücülerin, haramilerin, borsacıların, reklamcıların, korsanların,
işgalcilerin, bankacıların elinden kurtulmamız da bundan.
sanayi devriminde bile, karanlık, rutubetli, çok bağırışlı, çok nefessiz, çok
sabahsız, çok aşksız, çok çiçeksiz, çok neşesiz, çok kitapsız bir fabrikada
hayatta kaldık sırf bu yüzden.
piyasaların hınçla dolu iniş çıkışlarına kalbimiz dayanıyor bir şekilde.
kalbimiz derken, ilk gençliğimiz, sakalımız, bir kasetin iki yüzüne de ardarda
kaydedip dinlediğimiz şarkımız diyorum aslında.
işte böyle yaşıyoruz ve yaşamak da sana dair uzayıp giden bir özleme dönüşüyor.
insaf et anna!
gidelim buradan.
senin masumiyetini, bilgelik zamanlarından kalma sırları, dünyanın bütün
sabahlarını yanımıza alıp da gidelim.
hesap etmeden, haritaya bakmadan gidelim.
ölelim diyecektim az kalsın. ölmeyelim. hiç ölmeyelim anna.
sarılalım diyecektim az kalsın. içimden böyle şeyler de geçiyor işte.
sarılalım, dudakların...
tamam sustum.
gitmek istemezsen bir şiir miktarı kadar otursak diyorum. şiir kalsın istersen,
sadece otursak. oturmasan da olur benimle,sadece ellerimi tut. ellerimi tutma
dilersen sadece yüzüme bak.
yüzüme bak ama anna, yüzüme bak. gözlerime bak, gözlerimin içine bak.
gözlerim biraz karanlık. içinde cenkler, ayinler, kesik damarlar, kapıları
yumruklayışlar, cipralexler, turgutlar, edipler,sezailer, siyahlar, beyazlar,
uykusuzluklar, bitmeyen başağrıları, bildirilerin öfkesi, duvarlara uzun
dalmışlıklar var.gözlerim biraz yorgun. içinde bekleyişler, bekleyişler,
bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler...
bekleyişler anna. köylü çocukların parasız yatılı sonuçları mesela. nişanlısı
askerde kızlar, kızı ölüm orucundaki baba,babası tersanede oğul, oğlu şizofren
anne.
hepsini sayamam gerçi, utançlarım da var. ama geçecek hepsi, geçecek. şifalı
gözlerin her şeyi iyi edecek.
gözlerimin içine bakmaktan korkma anna.
sen adımını attığın andan itibaren hira dinginliğine dönüşecek ortalık.
tarık tufan
yeni Türkü-sonbahardan çizgiler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder